- Katılım
- 7 Eki 2019
- Mesajlar
- 1,161
- Aldığı beğeni
- 24
- Puanları
- 38
- Konum
- Fransa
- Web sitesi
- www.belalim.net
Adet öncesi deyince aklınıza sadece sendromlar geliyorsa, tekrar düşünün. Aslında bu evreden faydalanmamız mümkün!
Sağlık
Adet gören her kadın, menopoza kadar devam eden 28-30 gün süren bir döngüyü sürekli olarak yaşar. Adet döngüsü basitçe birer haftalık 4 kısma ayrılır:
1. hafta: Adet kanamasının başladığı gün, döngünün ilk günü olarak kabul edilir. İlk 7 gün de, döngünün ilk haftasıdır. Bu haftada vücutta progesteron hormonu azalmışken östrojen hormonu yükselmeye başlar.
2. hafta: Kanamadan sonraki ikinci hafta, rahmin yumurtlamaya hazırlandığı ve haftanın sonunda yeni yumurtaların oluştuğu evredir. Yumurtlama günlerinde yumurtalar sperm ile buluşursa, hamilelik gerçekleşir. Bu evrede de, yine rahim ve yumurtalıklarda meydana gelen değişimleri desteklemek için östrojen hormonu yükselmeye devam eder. Aynı zamanda erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron salınımı da bir miktar artar.
3. hafta: Yumurtlama evresinde doruğa ulaşan östrojen salınımı, üçüncü hafta itibariyle düşmeye başlar. Östrojen azalırken, salınan progesteron hormonu yükselmeye başlar. Bu da rahmi adet kanaması için hazırlamaya yardımcı olur.
4. hafta: Östrojen hormonunun iyice azaldığı, progesteron hormonunun da azalmaya başladığı evredir. Adet öncesi evre olarak anılan bu son evre tamamlandığında, adet kanaması ile yeni bir döngü başlar.
Adet döngüsünün evreleri boyunca yükselip alçalmaya devam eden hormonlar, vücudumuzda fiziksel ve psikolojik bazı belirtilerin ortaya çıkmasına neden olurlar. Özellikle son haftada hormonlarda görülen dramatik düşüş, ani belirtilerle kendini gösterir. Vücutta bazı vitamin ve minerallerin azlığı, stres, hareketsizlik gibi unsurlar, bu belirtilerin ‘adet öncesi sendromu’ olarak adlandırılan negatif etkilerle tanımlanırlar.
Adet öncesi evrede neler olur?
Premenstrual evre olarak da anılan adet öncesi evre, vücudun mevcut döngüdeki fazlalıkları atmaya başladığı ve yeni bir adet döngüsü için hazırlandığı bir evredir. Eski kültürlerde Dolunaydan sonra ayın iyice küçülmeye başladığı evre ile ilişkilendirilen bu zamanda doğada da, kadın bedeninde de benzer etkiler gözlenmeye başlar.Adet döngüsünü mümkün kılan ve kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesteron, döngü boyunca belirli zamanlarda yükselip alçalarak üreme işlevlerinin devamını sağlarlar. Bazen, kötü hayat koşulları ya da genetik nedenlerden ötürü, bu hormonların doğal ve sağlıklı döngüsü bozulabilir. Adet döngüsünde gereken zamanda bu hormonlar gereğinden az ya da fazla salgılandığında, hem fiziksel hem de psikolojik birçok etki görülebilir. Adet Öncesi Sendromu (PMS – Premenstrual Syndrome) da, böyle bir hormonal dengesizlik nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Kanamanın başlamasından önceki haftada, yani adet öncesi evrede görülen huzursuzluk, ağrılar, duygusal değişimler gibi olumsuz etkiler, bu tip hormon dengesizliklerine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak bazen de, hormonlarla ilgili her şey yolunda olmasına rağmen, mevcut stres koşulları nedeniyle bu evrelerdeki doğal hormon iniş-çıkışlarından gereğinden fazla etkilendiğimizi hissedebiliriz.
Menstruasyon Uzmanı Gabrielle Lichterman, adet öncesi evrede meydana gelen değişimlerden 4 farklı şekilde faydalanabileceğimizi ifade ediyor: